Şiir
Şiir Resim Sergisi Network Web Editörleri Süper Linkler

Up

 3demail2.gif (25129 bytes)

Edebiyatımızdaki Şairlerden Seçme Şiirler
Anlatamiyorum(MORO ROMANTICO)
Aglasam sesimi duyar misiniz,
Misralarimda;
Dokunabilir misiniz,
Gozyaslarima, ellerinizle?

Bilmezdim sarkilarin bu kadar guzel,
Kelimelerinse kifayetsiz oldugunu
Bu derde dusmeden once.

Bir yer var, biliyorum;
Her seyi soylemek mumkun;
Epiyce yaklasmisim, duyuyorum;
Anlatamiyorum.

ORHAN VELI

Ave Meria
Ruzgar tersine esiyor... Nicin?
Eski gunler geri mi gelecek?
Kimildiyor kozasinda bocek
Bildigi hayata dogmak icin.

Neden icimize doldu vehim?
Ah umit, umit yollar boyunca
Dusunmez miydi aksam olunca
Hacer'in kollarinda Ibrahim

Ve gemisinde Kleopatra?
Neden yine kaynasti havalar?
Saadet mi getiriyor ruzgar
Dolarak erguvan atlaslara?

Elimize degen kimin eli?
Kimdir bu muammalarla genel?
O mu helezonlara yukselen,
Saba ellerinin en guzeli?

Sesler mi cozuluyor derinde,
Nedir durup dinlediklerimiz,
Sarki mi soyluyor semiramis
Babil'in asma bahcelerinde?

Omzundan ortuler kaydi yere.
Kim bu, kim? alnimizdaki yazi:
Gozlerinde gunahinin hazzi
Guluyor saz benizli bakire.

ORHAN VELI

Bir Sehri Birakmak
Bu sehirde yagmur altinda dolasilir
Limandaki mavnalara bakip
Sarkilar mirildanilir geceleri.
Bu sehrin sokaklari coktur,
Binlerce insan gelir gider
sokaklarinda..
Her aksam cayimi getiren
Ve bir Beyaz Rus olmasina
ragmen
Hosuma giden garson kadin bu
sehirdedir.

Bu sehirdedir
Valsler, foksrotlar altinda
Suman'dan, Bramsdan
Parcalar caldigi zaman donup
Bana bakan ihtiyar piyanist.

Dogdugum koye musteri tasiyan
Sirket vapurlari bu sehirdedir.
Hatiralarim bu sehirdedir.
Sevdiklerim,
Olmuslerimin mezarlari.

Bu sehirdedir isim gucum,
Ekmek param.
Fakat butun bunlara mukabil
Yine budur baska bir sehirdeki
Bir kadin yuzunden
Biraktigim sehir.

O. Veli, Papirus, 1967.

Dar Kapi
Nedir bu geceyle gelen birsam?
Duyuyorum serzenislerini.
Karanlikta agzinin yerini
Ariyor deli gibi hafizam.

"Yaniyor unutulmus buhurdan
Yine gecenin icinde sesiz"
Hatiralarla kabaran deniz,
Doluyor ruhun oluklarindan

Isik yagiyor dogan geceden;
Nasil dirilis bu, neden sonra?
Bu ruya gibi geceden sonra
Gidecek mi o maziden gelen?

Seziyorum senelerce susan
Ruhumda taptaze bir gerinis.
Sonuna vardigim colden genis
Ayaklarima acilan umman.

Butun mevsimlerimin ustune
Geriliyor bembeyaz bir kanat.
Gelip durdu artik iste hayat
Bana hep onu vadeden gune.

Artik ebedi huzur deminin
Icebilirim sirli tasindan
Girmek uzereyim dar kapisindan
O eski ruyalar aleminin.

ORHAN VELI

Ben Senden Önce Ölmek Isterim
Ben
senden once olmek isterim.
Gidenin arkasindan gelen
gideni bulacak mi zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
Iyisi mi,beni yaktirirsin,
odanda ocagin ustune korsun
icinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
seffaf, beyaz camdan olsun
ki icinde beni gorebilesin
Fedakarligimi anliyorsun :
vazgectim toprak olmaktan,
vazgectim cicek olmaktan
senin yaninda kalabilmek icin.
Ve toz oluyorum
yasiyorum yaninda senin.
Sonra, sende olunce
kavanozuma gelirsin.
Ve orada beraber yasariz
kulumun icinde kulun
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasiz bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karisacagiz
ki birbirimize,
atildigimiz coplukte bile zerrelerimiz
yan yana dusecek.
Topraga beraber dalacagiz.
Ve bir gun yabani bir cicek
bu toprak parcasindan nemlenip filizlenirse
sapinda muhakkak
iki cicek acacak :
biri sen
biri de ben.
Ben
daha olumu dusunmuyorum.
Ben daha bir cocuk doguracagim
Hayat tasiyor icimden.
Kayniyor kanim.
Yasayacagim, ama cok, pek cok,
ama sen de beraber.
Ama olum de korkutmuyor beni.
Yalniz pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze seklini.
Ben olunceye kadar da
Bu duzelir herhalde.
Hapisten cikmak ihtimalin var mi
bugunlerde?
Icimden bir sey :
belki diyor.

Nazim Hikmet
18 Subat 1945

 

Büyük Insanlik
Buyuk insanlik gemide guverte yolcusu
tirende ucuncu mevki
sosede yayan
buyuk insanlik.

Buyuk insanlik sekizinde ise gider
yirmisinde evlenir
kirkinda olur
buyuk insanlik.

Ekmek buyuk insanliktan baska herkese yeter
pirinc de oyle
seker de oyle
kumas da oyle
kitap da oyle
buyuk insanliktan baska herkese yeter

Buyuk insanligin topraginda golge yok
sokaginda fener
penceresinde cam
ama umudu var buyuk insanligin
umutsuz yasanmiyor.

1958
Nazim Hikmet

Masallarin Masali
Su basinda durmusuz,
cinarla ben.
Suda suretimiz cikiyor,
cinarla benim.
Suyun savki vuruyor bize,
cinarla bana.

Su basinda durmusuz,
cinarla ben, bir de kedi.
Suda suretimiz cikiyor,
cinarla benim, bir de kedinin.
Suyun savki vuruyor bize,
cinarla bana, bir de kediye.

Su basinda durmusuz,
cinar, ben, kedi, bir de gunes.
Suda suretimiz cikiyor,
cinarin, benim, kedinin, bir de gunesin.
Suyun savki vuruyor bize,
cinara, bana, kediye, bir de gunese.

Su basinda durmusuz,
cinar, ben, kedi, gunes, bir de
omrumuz.
Suda suretimiz cikiyor,
cinarin, benim, kedinin, gunesin, bir de
omrumuzun.
Suyun savki vuruyor bize,
cinara, bana, kediye, gunese, bir de
omrumuze .

Su basinda durmusuz.
Once kedi gidecek,
kaybolacak suda sureti.
Sonra ben gidecegim,
kaybolacak suda suretim.
Sonra cinar gidecek,
kaybolacak suda sureti.
Sonra su gidecek
gunes kalacak;
sonra o da gidecek...

Su basinda durmusuz.
Su serin,
Cinar ulu,
Ben siir yaziyorum.
Kedi uyukluyor
Gunes sicak.
Cok sukur yasiyoruz.
Suyun savki vuruyor bize
Cinara bana, kediye, gunese, bir de
omrumuze.......

Sen
sen esirligim ve hurriyetimsin,
ciplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin,
sen memleketimsin.

Sen ela gozlerinde yesil hareler,
sen buyuk, guzel ve muzaffer
ve ulasildikca ulasilmaz olan hasretimsin...

1948
Nazim Hikmet

 

Anneme Mektup
Ben bu gurbete ile düstüm düseli,
Her gün biraz daha süzülmekteyim.
Her gece, içinde mermer döseli,
Bir soguk yatakta büzülmekteyim.
Böylece bir lâhza kaldigim zaman,
Geceyi koynuma aldigim zaman,
Gözlerim kapanip daldigim zaman,
Yeniden yollara düzülmekteyim.
Son günüm yaklasti görünesiye,
Kalmadi bir adim yol ileriye;
Yüzünü görmeden ölürsem diye,
Üzülmekteyim ben, üzülmekteyim.

Necip Fazil Kisakürek (1924)

Canim Istanbul
Ruhumu eritip de kalipta dondurmuslar;
Onu Istanbul diye topraga kondurmuslar.
Icimde tuten birsey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan asip gecmis sevgilim.
Cicegi altin yaldiz, suyu telli pulludur; Ay ve gunes ezelden iki Istanbulludur.
Denizle toprak, yalniz onda ermis visale,
Ve kavusmus ruyalar, onda, onda misale.
Istanbul benim canim;
Vatanim da vatanim...
Istanbul, Istanbul...
Tarihin gozleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamli servi, ahirete perdelik...
Bulutta saha kalkmis
Fatih'ten kalma kir at;
Pirlantadan kubbeler, belki bir milyar kirat...
Sahadet parmagidir goge dogru minare;
Her nakista o mana:
Olecegiz ne care?..
Hayattan canli olum, gunahtan baskin rahmet;
Beyoglu tepinirken aglar Karacaahmet...
O manayi bul da bul!
Ille Istanbul'da bul!
Istanbul, Istanbul...
Bogaz gumus bir mangal, kaynatir serinligi;
Camlica'da, yerdedir goklerin derinligi.
Oynak sular yalinin alt katina misafir; Yeni dunyadan mahzun, resimde eski sefir.
Her aksam camlarinda yangin cikan Uskudar,
Perili ahsap konak, koca bir sehir kadar...
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbali odalarda inletir <>i...
Kadini keskin bicak,
Taze kan gibi sicak.
Istanbul, Istanbul...
Yedi tepe ustunde zaman bir gergef isler!
Yedi renk, yedi sesten sayisiz belirisler...
Eyup oksuz,
Kadikoy suslu,
Moda kurumlu,
Adada ruzgar, ucan eteklerden sorumlu.
Her safak Hisarlarda oklar cikar yayindan Hala cigliklar gelir
Topkapi sarayindan.
Ana gibi yar olmaz,
Istanbul gibi diyar;
Guleni soyle dursun, aglayani bahtiyar...
Gecesi sunbul kokan Turkcesi bulbul kokan,
Istanbul, Istanbul...

Necip Fazil [1963]

 

Geceye Siir
Kalbim bir çiçektir,gündüzler ölgün; Gelin,gelin,onu açin geceler!
Beni yadedermis gibi,bütün gün
Ötün kulagimda,çin,çin,geceler! Geceler çekmeyin benim için hüzün, Gelin siz,ruhumu tenimden süzün; Birakin nasimi yerde gündüzün, Gölgemi alin da kaçin geceler!

 

Gelir
Pervane dedigin, ceraga gelir;
Sular, kivrim kivrim, irmaga gelir.
Bulbul kovuldu mu dil bahcesinden,
Gak gak, karga; vak vak, kurbaga
gelir.

O yon ki, ezelle ebed arasi
Ne sola kivrilir, ne saga gelir.
Gam cekme, boyle gitmez bu devran,
Nihayet sonuncu duraga gelir.

Hasretle beklenen gelir mutlaka;
Sultan fikir, sanli otaga gelir.
Yirtilir gunesin kapkara zari,
Dunyamiz yepyeni bir caga gelir.

Fuzeler kagniya doner ve nobet,
Isiktan da hizli Buraga gelir.
Gokyuzu, yeryuzu, helallesirler,
Nur, kactigi yerden topraga gelir.

Birlesir, kupkuru dalla yanik kok,
Yemyesil bir isik, yapraga gelir.
Kal'a nin burcundan cakar isaret;
Millet, dalga dalga bayraga gelir.

Necip Fazil KISAKUREK (1970)

 

Kaldirimlar
Sokaktayim, kimsesiz bir sokak ortasinda
Yuruyorum, arkama bakmadan yuruyorum
Yolumun karanliga karisan noktasinda Sanki beni bekleyen bir hayal goruyorum.
Kara gozler kul rengi bulutlarla kapanik;
Evlerin bacasini kolluyor yildirimlar. Bu gece yarisinda iki kisi uyanik:
Biri benim, biri de uzayan kaldirimlar Icimde damla damla bir korku birikiyor;
Saniyorum her sokak basini kesmis devler,
Simsiyah comlarini uzerime dikiyor Gozleri cikarilmis bir ama gibi evler Kaldirimlar, istirap cekenlerin annesi Kaldirimlar, icimde yasamis bir insandir.
Kaldirimlar, duyulur ses kesilince sesi, Kaldirimlar, icimde uzayan bir lisandir. Bana dusmez can vermek yumusak bir kucakta,
Ben bu kaldirimlarin emzirdigi cocugum.
Aman sabah olmasin bu karanlik sokakta,
Bu karanlik sokakta bitmesin yolculugum
Ben gideyim yol gitsin, ben gideyim yol gitsin;
Iki yanimdan aksin bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi ac kopekler isitsin;
Yolumda bir tak olsun zulmetten tas kemerler.
Ne isikta gezeyim, ne goze goruneyim;
Gunduzler size kalsin, verin karanliklari.
Islak bir yorgan gibi iyice buruneyim, Ortun, ustume ortun serin karanliklari.

Necip Fazil Kisakurek

 

Bir Martiyi Aglattin Sen
bir martiyi aglattin iste
bir cocuk garanti intihar eder artik
kutur kutur kufrediyor gece imanima
bir yaprak kirilip suya dusuyor
su yaralaniyor su kaniyor selale!

ah nasil titredim tensiz
bir piyanist bukuldu sanki
kesisen ayrisik dogrular gibi
carpisiverdim yuzunle.
Yuzun oyle duzgun suna bir elyazisi
yuzun yuzume aksedince
yuzun ayna alnimda
yuzun uzun huzunlu bir alinyazisi!

bitmemis bir omrun yalanisin
sen: kabuslarimin tabiri
cocuklugumun arta kalanisin!

oldurecegim kendimi
dudaklarinla
dudaklarin etle, sehvetle seferber
sen! bana inen son kutsal kitap
son fakir yatir
son aciz peygamber!

bir martiyi aglattin iste
bir cocuk garanti intihar
eder artik

Kucuk Iskender

De Gülüm
de gülüm! De ki: ela bir günde gelecegim
istanbul darmadagin olacak, saçlarim
darmadagin. Hepsi, darmadagin!
üzülme gülüm! Toparlanacagiz, birlikte,
ayaga da kalkacagiz, yürüyecegiz de gülüm
hem de çelikten topragini dele dele hayatin!

de gülüm! De ki: bitmistir umut, bitmistir
sevgi, bitmistir güven!
güven bana gülüm!
sana bitmemisligi ögretecek, tattiracaktir
hasretten-hakikaten-ten
degistiren yüzüm!

göreceksin gülüm! Bekle!
hirslarimiz, acilarimiz
gitgide ihanetlere
hainlere, ezilmelere alisacak..
göreceksin-sevinçten
aglayacaksin gülüm-ki
iste o vakit
bana-dogrudur!-
sair olmak, seni sevmek pek
çok yakisacak!

bak! siirler var, mektuplar
var, çocuklar var,
sokaklar var, kediler!
inan bana gülüm, ölüm yok
bir tek! ölüm yok bize!
ölüm inananlar için sessizce
kara kapli kitaplardan çikartilacak..
göreceksin gülüm! Bekle!
Göreceksin!
artik hiçbir insan, hiçbir
kavga ve hiçbirimiz
bu dünyada, yapayalniz,
umarsiz kalmayacak!

Küçük Iskender

 

Ne Çok
seni ne cok kedi tirmalamis anne
camlara baktim orda misin hala
dun aksam haydutlar bicaklamis bir karanfil
kacamamis vurmuslar olmemis solmus
seni ne cok igfal etmisler anne
her yerin delik desik
aglayisin bile yamuk yumuk
bakislarin kisik
ve bilhassa degisik
ne cok isyanlanmisim ne cok
gitmisim meger
bagirdikca etlenmis sesim
etlendikce sesim, kanamis
elmas ligme ligme
seni ne cok oldurmusler
anne
beni ne cok dovmusler
artik evlenelim anne hayata karsi
ve gel, beraber kaybedelim
bu mor savasi
benimle birlikte intihar et
anne

K. Iskender